İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

BORDRODAKİ HİLELİ TAHAKKUKLAR GERÇEKTEKİ ÇALIŞMANIN KARŞILIĞI OLAN ÜCRETLER OLMAYIP BU TAHAKKUK MİKTARI DİKKATE ALINMADAN HESAPLAMA YAPILMASI GEREKMEKTEDİR

20.05.2022 1545

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2021/12852

Karar Numarası: 2022/1015

Karar Tarihi: 25.01.2022

BORDRO HİLESİ

FAZLA MESAİ ÜCRETİ İSTEMİ

Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Suudi Arabistan'daki işyerinde ve Cezayir'deki işyerinde topograf olarak çalıştığını, dini bayramların ilk iki günü hariç tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinin ücretlerinin ödenmediğini, davacının yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını, iş bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini ve kısmen tazminat ödendiğini, tüm haklarını aldığına dair belge imzalatılarak ülkeye gönderdiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının bildirimsiz olarak iş sözleşmesine son verildiğini ve kıdem tazminatı ihbar tazminatı ödendiğini, kıdem ve ihbar tazminatı isteminin yersiz olduğunu, işçilerin tüm hak edişlerinin avansların, fazla mesai ücretinin, hafta tatili ücretinin, ulusal bayram genel bayram tatil ücretlerinin dökümünü ayrıntılı gösteren bordrolara uygun olarak işçilerin banka hesaplarına ödendiğini, davacının yıllık izinlerini de kullandığını beyanla davanın reddini istemiştir. Davalı işyerinde bordro hilesi bulunduğu anlaşılmakla, bordro hilesinin söz konusu olduğu hallerde bordrodaki (fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti gibi) tahakkuklar aslında gerçekte bu çalışmaların karşılığı olan ücretler olmayıp, işçinin temel ücretinin bir parçası olduğundan, bu tahakkuk miktarları hiç dikkate alınmadan sonuca gidilmesi gerekmektedir. Bu nedenle dava konusu alacakların hesaplanması, fazla mesai ve hafta tatili alacağı bakımından davalı tanık beyanlarına davacının aylık 42 saat fazla mesai yaptığı ve ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının hesaplanması gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/01/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat Ü. T. ile karşı taraf adına vekili Avukat A. N. C. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Suudi Arabistan'daki işyerinde 31.03.2009-01.04.2011 tarihleri arasında 2.750,00 USD ücretle, Cezayir'deki işyerinde 24.09.2014-29.06.2016 tarihleri arasında 3.000,00 USD ücretle topograf olarak çalıştığını, dini bayramların ilk iki günü hariç tüm ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinin ücretlerinin ödenmediğini, davacının yıllık izinlerinin de kullandırılmadığını, iş bitimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedildiğini ve kısmen tazminat ödendiğini, tüm haklarını aldığına dair belge imzalatılarak ülkeye gönderdiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının 29.06.2016 tarihinde bildirimsiz olarak iş sözleşmesine son verildiğini ve 2.215,78 USD kıdem tazminatı 4.200,10 USD ihbar tazminatı ödendiğini, kıdem ve ihbar tazminatı isteminin yersiz olduğunu,davacının son aylık ücretinin net 2.173,91 USD olduğunu, işçilerin tüm hak edişlerinin avansların, fazla mesai ücretinin, hafta tatili ücretinin, ulusal bayram genel bayram tatil ücretlerinin dökümünü ayrıntılı gösteren bordrolara uygun olarak işçilerin banka hesaplarına ödendiğini,davacının yıllık izinlerini de kullandığını beyanla davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu :

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının aylık ücret miktarı noktasındadır.

Davacı, davalı işyerinde aylık ücretinin net 3.000,00 USD olduğunu, gerçek dışı düzenlenen bordrolarda fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının tahakkuk etmiş gibi gösterildiğini belirtmiştir. Davalı ise davacının aylık net 2.173,91 USD ücretle çalıştığını fazla mesai ve hafta tatillerinin ödendiğini savunmuştur.

Davacı tanıkları R.S ve N.T davacının 3.000,00 USD maaş aldığını beyan etmişlerdir. Emsal ücret araştırmasında Ankara İnşaat Sanatkarları Esnaf Odası emsal ücret olarak 2016 yılı için net 3.000,00 USD bildirmiştir.

Davalı tarafça sunulan imzasız bordroların incelenmesinde; bordrolarda aylık 42 saat fazla mesai ve iki gün hafta tatili tahakkuklarının yapıldığı görülmektedir. Örneğin Mayıs 2016 ayına ait imzasız bordronun incelenmesinde 42 saat fazla mesai ve iki hafta tatili tahakkuku yapılarak, davacının net hak edişinin 3.000,00 USD olduğu görülmüştür. Davacının dosya kapsamında bulunan diğer ücret bordroları da aynı şekildedir.

Yine davacının 13.03.2016-31.03.2016 tarihleri arasında Türkiyede olduğu Mart 2016 bordrosunda davacının 30 gün üzerinden yine aylık 42 saat fazla mesai ve iki hafta tatili çalışması tahakkuku ile net 3.000,00 USD ücret belirlenmiştir.

Bu açıklamalar karşısında davalı işyerinde bordro hilesi bulunduğu anlaşılmakla, bordro hilesinin söz konusu olduğu hallerde bordrodaki (fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti gibi) tahakkuklar aslında gerçekte bu çalışmaların karşılığı olan ücretler olmayıp, işçinin temel ücretinin bir parçası olduğundan, bu tahakkuk miktarları hiç dikkate alınmadan sonuca gidilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davacının ücreti net 3.000,00 USD kabul edilerek dava konusu alacakların hesaplanması, fazla mesai ve hafta tatili alacağı bakımından davalı tanık beyanlarına davacının aylık 42 saat fazla mesai yaptığı ve ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının hesaplanması gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.