İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

İŞYERİNİN DEVRİ HALİNDE İŞÇİNİN DEVİR TARİHİNDE ÖDENMESİ GEREKEN ALACAKLARINDAN DEVREDEN VE DEVRALAN İŞVERENİN BİRLİKTE SORUMLU TUTULMASI ESASI BENİMSENMİŞKEN İŞÇİNİN YAZILI RIZASI GEREKEN İŞ SÖZLEŞMESİNİN DEVRİ HALİNDE BİRLİKTE SORUMLULUK SÖZ KONUSU OLMAYABİLİR.

12.02.2024 330

9.02.2024 10:56 about:blank
about:blank 1/5
9. Hukuk Dairesi 2023/9182 E. , 2023/12631 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/59 E., 2022/1792 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/65 E., 2021/94 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanınkısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastanreddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı vediğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne kararverildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenipgereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Büyükşehir Belediyesinin şehir içi toplu taşıma işiniüstlenen davalı Şirket bünyesinde şoför olarak 2008 yılında çalışmaya başladığını, çalışmasına kesintisizolarak devam ederken şehir içi toplu taşımacılık işinin ... Hiz. ve Mak. San. Tic. AŞ'ye (... Şirketi)devredildiğini, işyerinin devrinden sonra da aynı işyerinde çalışmasına devam ettiğini, ancak işyerininn ...Şirketine devrinden sonra ücretlerinin eksik ödendiğini, çalıştığı süre içinde fazla çalışma yaptığını, ...bayram ve genel tatillerde çalıştığını, bu çalışmaları için ayrıca ücret verilmediğini, yıllık ücretli izinalacağının bulunduğunu, işyerinde geçerli toplu ... sözleşmesi ile verilmesi öngörülen vardiya zammınınverilmediğini ileri sürerek işyeri değişikliği sebebiyle eksik ödenen fazla çalışma, ... bayram ve genel tatilücreti, dinî bayramlarda çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, vardiya zammı, eksik ödenen aylık ücret alacağınıntahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Hizmet Müşavirliği İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davanınbelirsiz alacak davası olarak açıldığını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacınınalacaklarından davalı Şirketin sorumlu olmadığını, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının 25.11.2015 tarihve 745 No.lu meclis kararı ile toplu taşıma hizmetlerini işletme ve/veya işlettirme hakkının 31.12.2015tarihine kadar davalı ... Şirketinde olduğu ancak sözleşme süresinin sona ermesi üzerine 01.01.2016tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yine bir belediye şirketi olan ... Şiketine devredildiğini, davacının herhangibir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işveren nezdinde19.03.2008 - 31.12.2015 tarihleri arası belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalıştığı, dava konusu alacaklarbakımından ilgili dosya içeriği, toplu ... sözleşmesi hükümleri ile tüm delillerin birlikte değerlendirildiği ve07.10.2020 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı işverenlerin vardiya zammı alacağındansorumlu olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusundabulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacakdavası açamayacağını, davacının ... sözleşmesi ile bütün hak ve alacaklarının ... Şirketine devredildiğini,vardiya zammının her ay davacıya ödendiğini, davalıya karşı dava açmış olan tanık beyanları bulunduğunu,davacı tarafın 23.01.2019 tarihinde ıslah dilekçesi verdiği ancak 28.02.2019 tarihli 7 No.lu celsede;"Bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçemizi aynen tekrar ediyoruz, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasınıtalep ediyoruz, ISLAH DİLEKÇEMİZDEN RÜCU ediyoruz, farklı bir bilirkişinin hazırlamış olduğu aynı tür
9.02.2024 10:56 about:blank
about:blank 2/5
davada hazırlanan rapor arasında 50.000,00 TL’lik gibi bir fark vardır, yeni bir bilirkişi raporu geldiktensonra yeniden ıslah dilekçesi vereceğiz. " şeklinde beyanda bulunduğunu ve Mahkemece tekrar sorulmasıüzerine devamla "Her ne kadar ıslah dilekçesinden rücu ediyoruz demişsek de bu beyanımdanvazgeçiyorum." yönündeki beyanın bir usul işlemi olmayıp maddi hukuka taalluk eden kısmi feragatolduğunu, tam veya kısmi feragat için karşı tarafın iznine ve ayrıca bunun için ıslah yoluna başvurulmasınagerek olmadığını, davacı tarafın davada ancak 1 defa yapılabilecek olan ıslah işlemini ikinci defayapabilmek için de olsa ıslah ile arttırdığı meblağdan açıkça feragat ettiğini, feragatten feragat etmeninmümkün olmadığını, dolayısıyla ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilmesi gerektiğini, vardiyazammı ücretinin Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre davacının ücret bordrosuna yansıtılan vardiya zammıücretinin dışında iddiası durumunda davacının iddiasını yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini; ancak buolgunun davacı tarafından ispat edilemediğini, bilirkişinin davalıya karşı davaları olan tanık beyanlarınaitibar ederek kanuna aykırı şekilde vardiya zammı hesap etmesi ve Mahkemenin gerekçesiz olarak bilirkişiraporuna atıf ile yetinerek karar vermesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bilirkişinin vardiya zammıhesabının da usul ve kanuna aykırı olduğunu, fiilen çalışılan gün üzerinden hesaplama yapılmadığınıbelirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin 28.02.2019 tarihlicelsedeki “Islah dilekçemizden rücu ediyoruz." şeklindeki beyanı ile "Her ne kadar ıslah dilekçesinden rücuediyoruz demişsek de bu beyanımdan vazgeçiyorum." şeklindeki beyanının aynı beyan bütünlüğü içerisindeyer alması nedeniyle davalı tarafın feragatten feragat olmayacağına dair istinaf itirazının yerinde olmadığı,davacının davalı Büyükşehir Belediyesine ait işyerinde alt işveren şirketlerin işçisi olarak toplu ...sözleşmesine dayalı vardiya zammı alacağını talep ettiği dönem bakımından davalı alt işveren ... Şirketininişçisi olarak şoför ünvanıyla çalıştığı, davalı ile dava dışı Belediye arasında 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, ...Şirketi ile ... Sendikası arasında imzalanan ve 01.07.2012-30.....2014 tarihleri arasında geçerli toplu ...sözleşmesinin 19 uncu maddesinde ve 01.07.2014 - 31.12.2015 tarihleri arasında geçerli toplu ...sözleşmesinin 19 uncu maddesinde "Vardiyalı çalışan işçilere aldıkları ücretin %25 fazlası ödenir."düzenlenmesi bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamanın günlük ücret üzerindenyapıldığı, dosyada banka kayıtlarının bulunmadığı, dosyaya sunulan imzasız bordrolar incelendiğinde,davalının ödeme iddiasının ispatlanamadığı, hesaplama yapılan döneme ilişkin 2015 yılında yapılanödemelerin ise hesaplamadan mahsup edildiği, hesaplama yapılan döneme ilişkin puantaj kaydıbulunmadığı gibi davacının vardiyalı çalıştığına ilişkin tanık beyanlarının yanında yine davalının taraf olduğuemsal dosyalarda şoförlerin vardiyalı olarak çalıştığının görüldüğü, dava dilekçesinde talep edilen miktarınve ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'inin hükme esas bilirkişi raporunda dikkate alındığı gerekçeleriile davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz istemindebulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrar ederek BölgeAdliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının toplu ... sözleşmesi gereğince vardiya usulü çalışma alacağına hak kazanıpkazanmadığı, davalı ile dava dışı ... Şirketi arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ile bu bağlamda davacınınhüküm altına alınan alacağından davalı Şirketin sorumlu olup olmadığı ve sorumluluğun belirlenmesikonularındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi şu şekildedir:
"İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devirtarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan ... sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birliktedevralana geçer.
Devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işebaşladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür.
Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gerekenborçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devredenişverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır."
9.02.2024 10:56 about:blank
about:blank 3/5
3. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "I. İşyerinin tamamının veya bir bölümünündevri" kenar başlıklı 428 inci maddesi şöyledir:
" İşyerinin tamamı veya bir bölümü hukuki bir işlemle başkasına devredildiğinde, devir tarihinde işyerindeveya bir bölümünde mevcut olan hizmet sözleşmeleri, bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.
İşçinin hizmet süresine bağlı hakları bakımından, onun devreden işveren yanında işe başladığı tarih esasalınır.
Yukarıdaki hükümlere göre devir hâlinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gerekenborçlardan, devreden ve devralan işveren müteselsilen sorumludurlar. Ancak, devreden işverenin buyükümlülüklerden doğan sorumluluğu, devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır."
3. 6098 sayılı Kanun'un "II. Sözleşmenin Devri" kenar başlıklı 429 uncu maddesi ise şu şekildedir:
"Hizmet sözleşmesi, ancak işçinin yazılı rızası alınmak suretiyle, sürekli olarak başka bir işverenedevredilebilir.
Devir işlemiyle, devralan, bütün hak ve borçları ile birlikte, hizmet sözleşmesinin işveren tarafı olur. Budurumda, işçinin, hizmet süresine bağlı hakları bakımından, devreden işveren yanında işe başladığı tarihesas alınır."
4. 6098 sayılı Kanun'un 205 inci maddesinde sözleşmenin devri; "sözleşmeyi devralan ile devreden vesözleşmede kalan taraf arasında yapılan ve devredenin bu sözleşmeden doğan taraf olma sıfatı ile birliktebütün hak ve borçlarını devralana geçiren bir anlaşma" olarak tanımlanmıştır. Kanun'a göre sözleşmeyidevralan ile devreden arasında yapılan ve sözleşmede kalan diğer tarafça önceden verilen izne dayananveya sonradan onaylanan anlaşma da, sözleşmenin devri hükümlerine tâbidir. Sözleşmenin devriningeçerliliği, devredilen sözleşmenin şekline bağlıdır. Ayrıca kanundan doğan halefiyet hâlleri ile diğer özelhükümler saklıdır.
5. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi ile 4857 sayılı Kanun'un 2nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dışı Belediye bünyesinde, alt işveren Şirket işçisi olarak çalışmıştır.Dosya içerisinde yer alan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinden davacının 07.07.2008tarihinde davalı ... Şirketi nezdinde çalışmaya başladığı, 31.12.2015 tarihinde bu işyerinden çıkış kaydınınbulunduğu, 01.01.2016 tarihinde ise dava dışı ... Şirketinde işe giriş kaydının bulunduğu görülmektedir.
2. Diğer taraftan dosya içeriğinde yer alan 31.12.2015 tarihli "Devir ... Sözleşmesi" başlıklı belgeiçeriğinden, davalı ... Şirketi ile dava dışı ... Şirketi arasında davacı işçinin de imzasını içeren sözleşmeyapıldığı, bu sözleşmede davacının 01.01.2016 tarihi itibarıyla devralan işveren ... Şirketi nezdindeçalışmaya başlayacağının belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alt işveren olarak kabul edilen davalı ...Şirketi ile dava dışı ... Şirketi arasında işyeri devri bulunduğu kabul edilerek hüküm altına alınanalacaklardan devreden ... Şirketinin sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak söz konusu Şirketlerarasında bir işyeri devri mi yoksa ... sözleşmesi devri mi olduğu hususu açıklığa kavuşturulmadan hükümkurulması isabetli değildir.
3. Belirtmek gerekir ki ... sözleşmesinin devri ile işyerinin tamamen veya kısmen devrine ilişkin koşullarbirbirinden farklı olduğu gibi bu hukuki kurumlara bağlanan hukuki sonuçlar da aynı değildir. Hem işyeridevrinde hem de ... sözleşmesinin devrinde, sözleşmenin işveren tarafının değiştiği noktasında bir tereddütyoktur (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.02.2021 tarihli ve 2016/9(22)-2289 Esas, 2021/90 Karar sayılıkararı). Ancak bu hâllerden birinde ... sözleşmesinin devamı işçinin rızası olmaksızın mümkün değil ikendiğerinde işlemin geçerliliği için işçinin iradesine ihtiyaç vardır. Çünkü genel anlamda bir sözleşme ilişkisinindevrinde dahi sözleşme ilişkisinde kalan tarafın sözleşmeye dâhil olan tarafa rıza göstermesi beklenir (İştarCengiz, ... Sözleşmesinin İradi Devri, ..., 2014, s.167). Oysa işyerinin devrinde kural olarak işçinin devreitiraz hakkı bulunmamaktadır. Aynı şekilde işyeri devri, taraflarca ... sözleşmesinin feshi için haklı bir sebepteşkil etmez.
4. Görüldüğü gibi iki işveren arasında gerçekleşen işyeri devrine işçinin müdahale etmesi, devre itirazetmesi yahut onay vermesi gibi bir durum söz konusu olmadığından işçinin bu hukuki işleminsonuçlarından olumsuz yönde etkilenmemesi gerekir. 4857 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde işyeridevrinin, devir tarihinde devam eden ... sözleşmelerine etkisi detaylı bir biçimde düzenlenmiş olup işçinindevir tarihinden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken alacaklarından devreden vedevralan işverenin birlikte sorumlu olması esası benimsenmiştir. 6098 sayılı Kanun'a tâbi işçiler bakımındanda Kanun'un 428 inci maddesinde paralel bir düzenlemeye yer verilmiş olup her iki Kanun hükmündedevredenin devir tarihinden itibaren iki yıl süre ile devralanla birlikte sorumlu olması emredilmektedir.Buna karşılık işçinin rızası ile gerçekleşen ... sözleşmesinin devrinde tüm tarafların iradesi sözleşmenindevri yönünde birleşmekte; devreden taraf sözleşmenin tarafı olmaktan çıkmakta, devralan ise
9.02.2024 10:56 about:blank
about:blank 4/5
sözleşmenin tarafı hâline gelmektedir. Böylece devralan işveren, devraldığı işçinin sadece kıdeme bağlıhakları açısından değil tüm hakları açısından devreden işveren yanında geçen hizmet süresinden sorumluolmakta iken devreden taraf, gerek devir öncesi dönem gerekse devir sonrası dönem yönündensorumluluktan kurtulmaktadır (Cengiz, s.118). Bu sebeple işçinin rızası ile gerçekleşen ... sözleşmesinindevrinde, devreden işverenin devir tarihinden önce veya devir sırasından doğmuş borçlardan dolayıdevralan ile birlikte sorumluluğu söz konusu değildir.
5. 6098 sayılı Kanun'un 429 uncu maddesindeki düzenlemeden de tam anlamıyla aynı sonucaulaşılmaktadır. Kanun koyucu işyeri devrine ilişkin 428 inci maddesinin son fıkrasında "Yukarıdakihükümlere göre devir hâlinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gerekenborçlardan, devreden ve devralan işveren müteselsilen sorumludurlar. Ancak, devreden işverenin buyükümlülüklerden doğan sorumluluğu, devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır." hükmüne yer vermişken"Sözleşmenin devri" kenar başlıklı 429 uncu maddede bu tür bir süre öngörmemiştir. İşyeri devrine ilişkin428 inci maddede devreden ve devralanın birlikte sorumluluğuna ilişkin kurallara yer verdikten sonra takipeden 429 uncu maddede devredenin sorumluluğuna yönelik herhangi bir hükme yer vermemesi tamamenbilinçli bir tercihtir.
6. 6098 sayılı Kanun, 4857 sayılı Kanun karşısında genel kanun niteliğindedir. Bu Kanun'da düzenlenmeyenhususlarda niteliğine uygun düştüğü ölçüde genel kanun niteliğindeki 6098 sayılı Kanun'un uygulanmasıgerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. 4857 sayılı Kanun'da ... sözleşmesinin devrine ilişkin herhangi birdüzenlemeye yer verilmediğinden bu Kanun'a tâbi işçilerin ... sözleşmelerinin devrinde, genel kanunniteliğindeki 6098 sayılı Kanun'un 429 uncu maddesinin uygulanması gerektiği açıktır. Ayrıca belirtmekgerekir ki ... sözleşmesinin devri bakımından 6098 sayılı Kanun'da açık bir kural vazedilmiş olup kuralınuygulanması ... hukukunun özel karakterine aykırı düşmez. Bu sebeple 4857 sayılı Kanun'a tâbi işçilerbakımından örtülü bir düzenleme boşluğundan da söz edilemez. Sonuç olarak 4857 sayılı Kanun'a tâbiişçiler yönünden ... sözleşmesinin devrinde 6098 sayılı Kanun'un 429 uncu maddesi uygulanmalıdır. Bumaddede ise devredenin birlikte sorumluluğu esası benimsenmediğinden, taraflarca aksi kararlaştırılmadığısürece, devredenin devir tarihinde doğmuş veya devir tarihinden sonra doğacak borçlar bakımındandevralan ile birlikte sorumluluğu söz konusu değildir.
7. Somut uyuşmazlıkta bu ilke ve esaslara göre bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dosyakapsamına göre davalı Belediyeye ait işyerinde şoför olarak çalışan davacının işvereni olarak görünen ...Şirketi ile dava dışı Belediye arasında hizmet alım sözleşmesi bulunmaktadır. Gerek hizmet alımsözleşmeleri, gerekse davalı Şirket ile dava dışı ... Şirketi arasında düzenlenen 31.12.2015 tarihli "Devir ...Sözleşmesi" başlıklı belge dikkate alınarak somut olay bakımından işyeri devri mi yoksa ... sözleşmesidevri mi olduğu hususunun tam olarak açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
8. Şu hâlde Mahkemece yapılması gereken ..., dava dışı Belediye ile aralarında hizmet alımı ilişkisibulunduğu anlaşılan davalı ... Şirketi ve dava dışı ... Şirketi arasında işyeri devri veya ... sözleşmesi devribulunup bulunmadığının yöntemince araştırılarak bu araştırmanın sonucuna göre davacının işçilikalacaklarından davalı ... Şirketinin sorumlu olup olmadığının belirlenmesidir.
9. Yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yapılacak araştırmaların sonucunda bütün deliller birliktedeğerlendirilerek işyeri devri olgusunun sübut bulması hâlinde şimdiki gibi karar verilmelidir. Diğer taraftanyapılacak araştırma sonucunda davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında ... sözleşmesinin devrine dairhukuki ilişki olduğunun anlaşılması hâlinde ise ... Şirketinin 6098 sayılı Kanun'un 429 uncu maddesigereğince devreden işveren konumunda olduğu ve devreden işverenin devir tarihinde önce veya devirtarihinde doğmuş alacaklar bakımından birlikte sorumluluğunun söz konusu olmadığı gözetilerek talebinreddine karar verilmelidir.
10. Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılışekilde hüküm tesis edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin BölgeAdliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye
9.02.2024 10:56 about:blank
about:blank 5/5
Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.