İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

EVLİLİK DIŞI DOĞAN MÜŞTEREK ÇOCUĞU TEK BAŞINA BÜYÜTEN TARAF MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLİR.

12.05.2023 790

4. Hukuk Dairesi         2019/1015 E.  ,  2020/2839 K.


"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/02/2017 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece adli yardım talebi kabul edilerek yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/06/2018 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 24/12/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava; haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; davalı ile evlenmek amacıyla birlikte yaşamaya başladıklarını, ancak davalının evlenmeye yanaşmadığını, hamile iken davalının evi terk ettiğini, davalının çocuğunu tanımaması nedeniyle açılan babalığın tespiti davası sonucunda davalının müşterek çocuğun babası olduğunun tespit edildiğini, davalının babalığını kabul etmemesiyle müşterek çocuklarını tek başına büyütmek zorunda kaldığını belirterek maddi ve manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı, davacıya hiçbir zaman evlenme vaadinde bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının, evli olduğunu bildiği halde davalıyla birlikte yaşamaya devam ettiğinin kabulü ile manevi tazminat davasının reddine, maddi olarak zarara uğradığını ispatlayamadığı gerekçesiyle maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Hükme karşı davacı taraf istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi ilgili dairesince; davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına göre; tarafların gayrı resmi birlikte yaşadıkları, bu birlikteliklerinden bir çocuklarının olduğu, davalının resmi nikâh yapmaya yanaşmadığı ve dava dışı bir kadınla evli olduğu, müşterek çocuğu ise mahkeme kararıyla tanıdığı hususları sabittir. Reşit olan davacının, resmi nikâh olmaksızın davalı ile rızası ile birlikte yaşadığı gözetildiğinde bu durumun, tek başına manevi zarar doğurduğu sonucuna ulaşılamaz. Ancak, davalının müşterek çocuğu benimsemeyip babasız büyümesine sebebiyet vermesi, davacının çocuğun doğumundan itibaren ebeveynlik görev ve sorumluluğunu tek başına üstlenmek zorunda kalması, davalının babalık sorumluluğundan kaçınması hususları göz önüne alındığında, davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 17/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.