DÜĞÜN TÖRENLERİ ÖRF VE ADETLER GEREĞİNCE YAPILAN TÖRENLER OLUP TİCARİ GAYE İLİ YAPILAMAZ
25.07.2022
1286
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2014/5438
Karar Numarası: 2015/565
Karar Tarihi: 21.01.2015
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı maddi- manevi tazminat ve kiraalacağı davalarına dair karar, davalı-karşı davacılar N.. N.. ve E.. Ş.. tarafından süresi içinde temyiz edilmişolmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Asıl dava, düğün salonu kiralama sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin sözleşmeye uygun yerinegetirilmediğinden bahisle kiracı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat, Karşı dava ise kira bedelininödenmemesi nedeniyle kira alacağı ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanınkısmen kabulü ile 10.035,00 TL maddi ve her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 10.000,00 TL manevi tazminata, karşı dava yönünden 1400,00 TL kira alacağının tahsiline karşı davacıların maddi ve manevi tazminattaleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl davada, davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin 22.05.2010 tarihi akşamında yapılacak düğüntöreni için davalılara ait düğün salonunu kiraladıklarını, düğün başladıktan kısa bir süre sonra elektriklerinkesilmesi ve düğün salonunda bulunması gereken jenaratör sisteminin sağlıklı ve yeterli şekilde çalışmamasınedeniyle, yaşamlarında önemli bir gün olan düğün törenlerinin kötü bir şekilde gerçekleştiğini, düğün için bir çokharcama yaptıklarını ayrıca elektriklerin kesilmesi nedeniyle bir kısım davetlilerin takı merasimine katılmadandüğün salonunu terk ettiklerini bu nedenle 12.000 TL civarında takı kayıpları olduğunu, saat 20.00 de başlayan vesaat 24.00'e kadar sürmesi planlanan düğün merasimine yaşanan aksaklıklar nedeniyle saat 22.30'da sonverdiklerini, sonuç olarak 30.000 TL civarında maddi zararlarının olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklıtutarak 2000.00 TL maddi ve her bir davacı için 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL manevi tazminatındavalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra tazminat istemini ıslah ederek 30.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde; elektriklerin kesilmesindenkısa bir süre sonra jenaratörün devreye girdiğini, düğünün davacı tarafça saat 22.30 da bitirildiğini, kendilerininkusurunun olmadığını asıl davanın reddine karar verilmesini, karşı dava yönünden ise davalıların 1500,00 TLsalon kira bedelinden 1400,00 TL sini ödemediğini, ayrıca salonlarını kötülemeleri üzerine beş adet düğünprogramının iptal ediliğini, belirterek 5000,00 TL maddi, 5000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.Mahkemece alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanları doğrultusunda davalı-karşı davacının edimlerini yerinegetirmede kusurlu olduğunun anlaşıldığından bahisle 10.000 TL'si davacılara takılabileceği tahmin edilen takıbedeli ve 35,00 TL tedavi gideri olmak üzere 10.035,00 TL maddi tazminatın ve her bir davacı-karşı davalı için10.000,00 TL olmak üzere 20.000 TL manevi tazminatın davalı-karşı davalılardan tahsiline, karşı davada ise,ödenmeyen 1.400,00 TL salon kira bedelinin davacı-karşı davalılardan tahsiline, maddi ve manevi tazminatisteminin reddine karar verilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasınave takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve olayın oluş şekline göre davalı-karşı davacıların kusuruluolduğunun anlaşılmasına göre davalı-karşı davacının karşı davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik temyizitirazlarının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalanlar yerinde değildir.
2-) Davalı-karşı davacının aleyhlerine verilen maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince, düğüntörenleri örf ve adetler gereğince yapılan törenler olup, ticari gaye ile yapılmamaktadır. Ayrıca düğün töreninekatılanların takı merasimine iştirak etmesi zorunluluk olmadığı gibi, takı takılmasında amaç, evlenen çiftlerinmutluluğunu paylaşmak ve yeni evlenen çiftleri kutlamak ve nispeten evlilik hayatlarının başlangıcında destekolmaktır. Davetliler tarafından takılacak takılar, düğüne katılma ücreti değildir. Gönüllülük çerçevesinde takımerasimine katılınır. Tanık beyanlarına ve bilirkişi raporuna göre elektrik kesintisinin düğün başladıktan sonragerçekleştiği ve sonrasında takı merasiminin yaşanan zorluklara rağmen gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Nitekimbilirkişi de raporunda 150 civarında kişinin takı merasimi sırasında davacılara takı taktığını belirtmiştir.. Takılacaktakıların düğün töreni karşılığında davetlilerden alınacak bir bedel olmamasına, ayrıca elektriklerinde düğünbaşladıktan sonra kesilmiş olmasına, takı merasiminin de zor şartlara rağmen yapılmış olmasına ve düğüntörenine katılan her ailenin de takı takmasının zorunlu olmamasına göre takı kaybı üzerinden talep edilen maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, düğüne katılan her iki kişinin bir aile olduğu ve her bir
ailenin 100,00 TL takı takacağı varsayımına göre hesaplama yapılarak varsayımına dayalı olarak hesap edilentakı miktarı üzerinden maddi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
3-Davalı-karşı davacının aleyhine verilen manevi tazminat miktarında yönelik temyiz itirazlarına gelince;mahkemece davalının düğün salonu işletmesine rağmen, elektrik kesintisi olabileceğini öngörmemesi ve elektrikkesintisi halinde alınması gerekli önlemleri almaması nedeni ile kusurlu olduğunu belirtmiştir. Düğün salonukirasının fotoğraf ve kamera çekimi, Pasta ve içecek ikramı dahil olmak üzere 1.500,00 TL olduğu sözleşmedekararlaştırılmıştır. Düğün salonu bilirkişi raporuna göre 500 kişi kapasiteli olup, İstanbul'un ... ilçesindebulunmaktadır. Ayrıca düğün törenin aksaklıklara rağmen devam ettiği ve elektriklerin gelmesini müteakip 22.30da davacılarca aksaklıklar gerekçe gösterilerek sona erdirildiği davalının eksikte olsa hizmeti yerine getirdiği anlaşılmaktadır.
22.06.1966 tarih ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda etraflıca açıklandığı üzere, manevi tazminat nebir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin manevi ıstırabını bir nebze dindiren, ruhsaltahribatını onaran bir araçtır. Manevi tazminatın kapsamını takdir hakkı, kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, hak ve adalete uygun davranmalı, hukuk biliminden yararlanmalı, toplumun sosyal,ekonomik ve moral yapısını ve özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Takdir edilecek tutar, bir yandanmanevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise, zarar gören açısındanzenginleşme aracı olmamalıdır. Bu itibarla, olayın oluş şekli, davalıların eylemlerinin niteliği ve tarafların konumlarıdikkate alınarak davacılar için daha makul miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekildeyüksek bir tazminata karar verilmesi doğru değildir
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacıların temyiz itirazlarınınkabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın428.maddesi uyarınca asıl davaya ilişkin hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcınıntemyiz edenlere iadesine, 21/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.