İŞÇİNİN ÖNCEDEN SAHİP OLDUĞU HASTALIĞI SEBEBİYLE GEÇİRDİĞİ KAZANIN İŞ KAZASI OLDUĞUNUN KABULÜ GEREKİR.
10. Hukuk Dairesi 2024/3204 E. , 2024/4141 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1419 E., 2023/2451 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/26 E., 2022/98 K.
Taraflar arasındaki iş kazası olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı Kurum yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirket yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili davacının davalı şirket bünyesinde 19.01.2011 tarihinde Kızılay AVM’nin inşaatında çalışırken, yoğun çalışma temposu nedeniyle tansiyonun düşmesi sonucunda yere başını çarptığını, hastanede 10 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildiğini, ancak kaza nedeniyle % 80 engelli hali olduğundan halen fizik tedavi gördüğünü, işveren tarafından iş kazasının kötü niyetli olarak SGK'ya bildirilmediğini, davacı tarafından Kuruma 3 defa ve en son 12.08.2020 tarihinde iş kazasının tespit edilmesi hususunda başvurulduğunu, ancak herhangi bir tespit yapılmadığını belirterek, dava konusu olayın iş kazası olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, yaşanan olayın iş kazası olmadığını, işçinin kronik hastalıkları sebebiyle hastalandığını, olayın iş kazası niteliğinde olduğuna ilişkin SGK tarafından yapılmış herhangi bir tespitin de bulunmadığını, SGK Başkanlığı tarafından 18.02.2021 tarihli yazısı ile 24.07.2020 tarihli Komisyon kararında "Kazazedenin 24.01.2020 tarih 1469708 sayı ile Kuruma verdiği belgelerin değerlendirildiği ve 2020/285 no.lu Komisyon kararının iptal edildiği, 19.01.2011 tarihinde iş kazası meydana gelen olayın 5510 Sayılı Kanun'un 13 üncü maddesi hükümleri dahilinde meydana gelmemesi nedeniyle iş kazası olup olmadığına karar verilemediğinin" düzenlendiğini, davacının rahatsızlığı nedeniyle beyin damarlarından birinde gelişmiş olan tıkanıklığa bağlı olarak felç geçirdiği, yine TC Genelkurmay Başkanlığı TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezine ait 22.04.2011 tarihli Rehabilitasyon Epikriz raporundan davacının dava konusu dönemde hipertansiyon hastası olduğunun tespit edildiğini, davacının rahatsızlığıyla müvekkili şirketin de işyerinin de bir ilgisi bulunmadığını, davacının iş tanımının neyi gerektiriyor ise o kapsamda yasalara ve ilgili dönemdeki iş sağlığı güvenliği uygulamalarına göre çalıştırıldığını, müvekkili şirkette kural olarak fazla mesai yapılmadığını, yapılması halinde de ücretlerinin ödendiğini, maluliyet raporunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın, 19.01.20211 tarihli olayın iş kazası olup olmadığının tespitine ilişkin olduğu, davalı Kurum yönünden yapılan değerlendirmede, yargılama sırasında olayın iş kazası olarak kabul edilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, davalı iş yeri yönünden yapılan değerlendirmede ise, Kurum yönünden davanın konusuz kalmasının davalı iş yeri yönünden de aynı sonucu doğurmayacağı, esas yönünden inceleme yapılması gerektiği, buna göre iş kazasının, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylar olduğu, somut olay değerlendirildiğinde bordrolu çalışan oldukları anlaşılan tanıkların beyanları, kurum kayıtları, tedavi evrakları ve tüm dosya kapsamına göre, 19/01/2011 tarihinde davacının davalı işveren çalışanı olduğu, iş yerinde işveren tarafından yürütülmekte olan işin yapılması sırasında kazanın meydana geldiği, böylece iş kazası niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı Kurum tarafından dava tarihinden sonra iş kazası kabul edilmesi ve dosya kapsamına göre her iki davalı yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu tutulmuş, bu düşünce ve kanaatlerle;
a)Davalı Kurum yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b)Davalı iş yeri yönünden davanın kabulü ile
Davalıya ait işyerinde 19.01.2011 tarihinde gerçekleşen kazanın iş kazası olduğunun tespitine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının geçirdiği kazanın iş kazası olmadığını, altta yatan kronik hastalıkları sebebiyle hastalandığını, 19.01.2021 tarihinde davacının rahatsızlandığını ve bunun üzerine hastaneye gittiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere davacının işyerinde yere düşüp kafasını çarpmasının söz konusu olmadığını, sağlık kayıtlarından davacının altta yatan pek çok kronik hastalığının bulunduğunun anlaşıldığını, davacının dava konusu dönemde hipertansiyon hastası olduğunu, altta yatan damar tıkanıklığının ve hipertansiyonun (yüksek tansiyonun) felç ve beyin kanamalarına sebebiyet verdiği bilinmekte olup bu kadar fazla altta yatan nedenin varlığı karşısında davacının yaşamış olduğu rahatsızlığın iş kazası niteliğinde olduğunu iddia etmenin dayanaksız bir iddiadan ibaret olacağını, davacının rahatsızlığıyla müvekkili şirketin de işyerinin de bir ilgisi bulunmadığını, SGK’nın denetim raporunun yargılamayı aydınlatır mahiyette olmadığını, SGK tarafından dava konusu olayla ilgili yapılan 3 inceleme arasında çelişki olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararında 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verildiğini, müvekkili Kurum aleyhine verilen vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; tüm dosya kapsamından, 19.01.2011 tarihinde davacının davalı işyerinde sigortalı olarak çalıştığı esnada bir anda bayılarak yere düştüğü ve aynı gün hastaneye kaldırıldığı sabittir. Davacının yaralanma olayı mesai saatleri içinde ve işveren tarafından verilen bir işin yapılması sırasında meydana geldiğinden iş kazası sayılayacağı, kurumca iş kazası kabul edildiğinden kurum yönünden konusuz kalma kararı verildiği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
1.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemişlerdir.
2. Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 19.01.2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun'un 13 ncü maddeleridir.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara toplanan delillere göre, davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
İnceleme konusu dosyada; davacı 19.01.2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitini talep etmiş, yargılama sırasında davalı Kurum 26.04.2021 tarihli raporunda olayın iş kazası olduğunu belirtmiştir. Mahkemece davalı Kurum hakkında konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirket yönünden davanın kabulüne, davacının 19.01.2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Mahkemece davalı Kurumun iş kazasını tespit etmesi nedeniyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; Kurum yönünden konusuz kalma olmayacağından davalı Kurum hakkında da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Kanun'a aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 nci maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı Kurum ve davalı şirket vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esasdan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 inci bendinin silinmesine, yerine;" davanın kabulü ile davacının davalıya ait iş yerinde 19.01.2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine, " yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
ES Hukuk Bürosu, Şişli Avukatlık Bürosu, Mecidiyeköy Avukatlık Bürosu, Şişli Hukuk Bürosu, Mecidiyeköy Hukuk Bürosu