TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYARINCA, MALIN GARANTİ SÜRESİ İÇİNDE TEKRAR ARIZALANMASI, AZAMİ TAMİR SÜRESİNİN AŞILMASI VEYA TAMİRİNİN MÜMKÜN OLMADIĞININ ANLAŞILMASI HALİNDE, TÜKETİCİ DİĞER SEÇİMLİK HAKLARINI KULLANABİLİR
3. Hukuk Dairesi 2022/6683 E. , 2022/8332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanı reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 07.05.2015 tarihinde 151.690,88 TL karşılığında iki yıl garantili olarak davalı firmadan 2015, 3.20i BMW model sıfır kilometre araç satın aldığını, aracı kullanmakta iken 02.02.2017 tarihinde "çekiş gücü düşük, en yakın servise başvurun" uyarısının araç ekranında belirdiğini ve aracı davalı firmanın servis bölümüne onarılması için teslim ettiğini, servis formundan anlaşılacağı üzere araçta "soğukken çalıştırıldığında stop etme problemi, manuel el ile çalıştırın uyarısı, çekiş gücü eksilmesi" arızaları mevcut olduğunu, söz konusu arazıların servis tarafından incelenerek aracın garanti kapsamında onarıldığını ve aracı 09.02.2017 tarihinde teslim ettiklerini, araç teslim alındıktan kısa bir süre sonra 16.02.2017 tarihinde tekrar aynı arızaların başladığını, aracın yine davalı firmanın servis bölümüne teslim edildiğini, aynı gün servis tarafından onarılan aracın benzin pompası değiştirilerek tekrar teslim edildiğini, teslim edildikten hemen sonra araçta tekrar aynı arızalar meydana geldiğini, mart ayında üç defa aynı şekilde arızalandığı için tekrar tamir edilmesi amacıyla aracın 06.04.2017 tarihinde servise teslim edildiğini, 13.04.2017 tarihinde bu defa da garanti kapsamında enjektörleri değiştirilen araç teslim edilmiş ise de halen stop etme, tekleme ve çekiş gücü problemleri devam ettiği için huzurdaki davayı ikame etme zaruretinin hasıl olduğunu, 6502 Sayılı Yasa 56/3 maddesi uyarınca haklarını kullanabileceğini beyan ederek; davanın kabulü ile, maliki olduğu, garanti süresi içerisinde üç defa onarım gören ve halen arızaları devam eden ... plakalı aracın bedeli olan 151.690,88 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı satıcıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının aracındaki arızanın çok basit bir arıza olduğunu, basit bir müdahale ile, yasal süresinde, ücretsiz olarak giderildiğini ve aracın tamamen çalışır halde teslim edildiğini, araçta kesinlikle ayıp söz konusu olmadığını, araca ilişkin misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun olmayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; '' dava konusu araca ilişkin 06/04/2017 tarihinde enjeksiyon sisteminde yapılan parça değişimi ile ayıbın kalıcı olarak giderildiği ancak arızanın ortaya çıktığı ve giderildiği ilk ve son servis giriş tarihleri göz önünde alındığında garanti belgesi yönetmeliğinde belirtilmiş olan azami tamir süresinin aşılmış olduğu ve garanti süresinde aynı önemli arızayı birden çok kez tekrar etmesi nedeni ile garanti belgesi yönetmeliğinde belirtilmiş olan tüketicinin seçimlik haklarının kullanımı konusundaki şartların somut olayda mevcut olduğu'' gerekçesiyle, davanın kabulü ile, ... plakalı .... motor numaralı ... şaşe numaralı 2015 model 3.20i tipi bmw marka aracın davalı satıcıya iadesi ile, ürün bedeli olan 151.690,88-TL'nin dava tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,karar verildiği, karara karşı davalı tarafın istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemesince; '' garanti belgesi yönetmeliğinin 9.maddesine dayanarak tamir için gereken azami sürenin aşılmış olması sebebi ile davanın kabulüne dair verilen kararın hakkaniyete uygun olmadığı, tüm dosya kapsamından; davacının ücretsiz onarım hakkını kullanarak aracı herhangi bir ihtirazi kayıt olmadan teslim aldığı, sorunun dava açılmadan önce giderilmiş olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 11.maddesinde sayılan hakların seçimlik hak niteliğinde olup karşı tarafın rızasına veya onayına bağlı olmadığı, ancak 6502 s.TKHK.nun 11.m.sinde sayılı bu seçimlik hakların kullanılmakla tükenen haklardan olduğu, davacının onarım hakkını kullanarak bu seçimlik hakkını kullandığı ve seçimlik hakkın kullanılması sonucu araçta davacının ileri sürdüğü sorunun masrafsız onarım yapılarak göderildiği,denetime açık,hüküm kurmaya elverişli,dosya kapsamına uygun konusunda uzman bilirkişi raporu kapsamına göre davalı tarafından yapılan masrafsız onarımların davaya konu araçta değer kaybına yol açmadığının rapor altına alınmış olması'' gerekçesiyle, davalının istinaf talebinin kabulüne, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca İstanbul Anadolu 5.Tüketici Mahkemesi'nin 22/10/2019 tarih, 2017/367 Esas, 2019/498 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın esası yönünden; davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; malın ayıplı olmasından kaynaklanan, malın satıcıya teslimi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacının 07.05.2015 tarihinde davalıdan satın aldığı aracın, 2 yıllık garanti süresi içerisinde ilk kez 02.02.2017 tarihinde arızalandığı, araçta; ''soğukken çalıştırıldığında stop etme problemi, manuel el ile çalıştırın uyarısı ve çekiş gücü eksilmesi'' arızalarının olduğu, servis tarafından beyin programları sıfırlanarak tekrar fabrika ayarlarına getirilerek onarıldığı, 16.02.2017 tarihinde araçta aynı arızaların tekrar ortaya çıktığı ve servis tarafından garanti kapsamında bu kez benzin pompasının değiştirilerek davacıya teslim edildiği, 06.04.2017 tarihinde vitese takıldıktan sonra tekleme sorunu ve yine çekiş düşüklüğü şikayeti ile servise bırakıldığı ve bu kez de enjektörlerin değiştirilerek araçtaki arızanın kesin olarak giderildiği anlaşılmıştır. Bilirkişiden alınan raporda; keşif tarihi itibariyle araçta herhangi bir arızaya rastlanmadığı bildirilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 56/3.maddesinde; tüketici bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, satıcının tüketicinin talebini reddedemeyeceği ve bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu oldukları hususu düzenlenmiş ve Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9/1.maddesinde de aynı hususlar tekrarlanmıştır. Her ne kadar dosyada alınan bilirkişi raporunda keşif tarihi itibariyle araçta herhangi bir arızanın mevcut olmadığı tespit edilmiş ve bölge adliye mahkemesince de malın satıcıya teslimi ile bedelinin iadesine ilişkin kabul kararının hakkaniyete aykırı olduğu kabul edilerek dava reddedilmişse de; dava konusu aracın, henüz 2 yıllık garanti süresi dolmadan birden fazla kez arızalandığı ve araçta ilk kez 02.02.2017 tarihinde ortaya çıkan arızanın kesin olarak 13.04.2017 tarihinde giderilerek azami tamir süresinin aşıldığı ve 6502 Sayılı Kanun'un 56/3.maddesi gereği tüketici davacının aynı Kanunun 11.maddesinde yer alan seçimlik haklarını kullanabileceği açık olmakla, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bölge adliye mahkemesi tarafından davanın reddedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, bir örneğininde ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.