İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

MARKA HAKKINA TECAVÜZÜN TESPİTİ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT, İTİBAR TAZMİNATI İSTEMLERİNİN HER BİRİ AYRI BİR DAVA KONUSU OLDUĞUNDAN BU İSTEMLERE İLİŞKİN VERİLEN KARARLARIN HER BİRİ AYRI VEKALET ÜCRETİNİ GEREKTİRİR

22.07.2020 6231

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2015/2112

Karar Numarası: 2015/7408

Karar Tarihi: 01.06.2015

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2014 tarih ve 2012/124-2014/183 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacılar vekili, müvekkilinin G.RESTAURANT'ı ilk olarak 1996 yılında B.' da açtığını, o tarihten beri bu markayı kullandığını, 2002/27495 tescil numarası ile TPE nezdinde tescil ettirdiğini, davalının ise 2012 yılında İ.B.daki S. adlı iş yerinde, ticari tanıtım evrakında ve www.g..com internet sitesinde müvekkiline ait markayı kullandığını, sosyal medyada bu şekilde tanıtımlar yaptığını, bu eylemlerini yasal zemine taşımak amacıyla TPE'ye marka başvurusu yaptığını, davalının kullanımının, müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, bu hususun İstanbul 3 Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2012/49 D.iş sayılı dosyası üzerinden tespit edildiğini, İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2012/56 D.iş dosyası üzerinden ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu tedbirin İstanbul 21. İcra Müdürlüğü'nün 2012/16681 sayılı dosyası üzerinden infaz edildiğini, davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetinden dolayı müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, ayrıca marka itibarının da zarar gördüğünü ileri sürerek; marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, davalının G. ibaresini, internet sitesi dahil olmak üzere tüm tanıtım unsurlarında kullanmasının yasaklanmasını, www.g..com ibareli internet sitesine erişimin engellenmesini, üzerinde G. ibaresi bulunan tüm kartvizit, broşür, afiş, tabela ve her türlü tanıtım unsurunun toplatılarak imha edilmesini, 556 sayılı KHK'nın 66/b maddesine göre hesaplama yapılarak 10.000 TL maddi tazminatın ve ayrıca 10.000 TL manevi tazminat ile 10.000 TL itibar tazminatının davalıdan tahsilini, verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin 2000'li yıllardan beri sektörde bulunduğunu, 2008 yılından bu yana İstanbul' un en ünlü eğlence mekanı S. adlı mekanı işlettiğini, burada B. Mutfağı yanında G. Mutfağı'nı da denemek istediğini, bu amaçla G. Mutfağı konsepti oluşturarak faaliyet gösterdiğini, dava açılmadan önce TPE nezdinde 2012/46511 numaralı marka başvurusu yaptığını, piyasada G.Mutfağı ve R. yemekleri konusunda çok sayıda restaurant bulunduğunu ve benzer ibareleri kullandıklarını, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin söz konusu olmadığını, iddia olunan kullanım nedeniyle müvekkilinin herhangi bir kar elde etmediği gibi, zarar ettiğini, öte yandan müvekkilinin kullanımının iyi niyetli olduğunu, 2 aylık bir süreyi kapsadığını ve iyi hizmet verilmesi nedeniyle davacının markasının itibarına zarar vermek bir yana itibarının artırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının TPE nezdinde 2002 yılından bu yana tescilli 2002/27495 no' lu G. RESTAURANT biçimindeki markasının asli unsurunun, Yunan Alfabesindeki harflere benzetilerek yazılı G. ibaresi olduğu, markadaki bu asli ve ayırt edici unsurun davalı tarafından yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri bakımından gerek iş yerinde gerek tanıtım evrakında kullanıldığı, davalıya ait internet sitesinde de davacının markasının asli unsurunu teşkil eden G. ibaresinin yer aldığı, internet ortamında gerçekleşen kullanımın ticari etki yaratacak nitelikte olduğu, davalının işyerinde, reklam ve tanıtımlarında kullanımının da davacının markasından yararlanmaya yönelik ve markasal nitelikte bulunduğu, böylece davalının eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve aynı zamanda davacılara ait işletme aleyhine haksız rekabet teşkil ettiği, davalının kabul ettiği yaklaşık 2 aylık kullanım süresi bakımından zarar ettiği bildirilmiş ise de, bu durumun davacının marka hakkına tecavüz yönünden sonuca bir etkisinin bulunmadığı, davalının bu döneme ilişkin faaliyet kârının 269.832,87 TL olduğu, dolayısıyla davacı tarafça talep edilen maddi tazminatın hakkaniyete uygun düştüğü, her iki tarafın ticari faaliyetlerinin boyutu, ihlalin gerçekleşme biçimi, tarafların dosyaya yansıyan mali ve sosyal konumları karşısında 5.000 TL manevi tazminatın uygun olacağı, davalı tarafın davacıya ait markayı ne şekilde kötü veya uygun olmayan bir biçimde kullandığının ve böyle bir kullanım sonucunda ne şekilde bir itibari zararın meydana geldiğinin davacı tarafça açıklanamadığı ve ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dava marka hakkına tecavüzün tespiti, maddi, manevi tazminat ve itibar tazminatı istemlerine ilişkindir. Bu şekilde davacının davalıya karşı olan birden fazla istemini aynı dava dilekçesinde ileri sürerek istemesi mümkün olup, buna objektif dava birleşmesi denilmektedir. Esasen her biri ayrı bir dava konusunu oluşturan bu istemlerle ilgili olarak verilen kararların her birinin ayrı vekalet ücretini gerektirmesine rağmen, mahkemece reddedilen manevi tazminat ve itibar tazminatı yönünden davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti yerine tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün açıklanan bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

ES Hukuk Bürosu, Şişli Avukatlık Bürosu, Mecidiyeköy Avukatlık Bürosu, Şişli Hukuk Bürosu, Mecidiyeköy Hukuk Bürosu

 

İletişim

ES HUKUK BÜROSU
ÖDEME YAPMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Sosyal Medya

E-Bülten


BBC Röportajı

Son Eklenen Makaleler