KİRA SÖZLEŞMESİNDE KİRA BEDELLERİNİN ÖDENECEĞİ HESAP BİLGİLERİ YER ALMAKTA İKEN ÜÇÜNCÜ KİŞİYE YAPILAN ÖDEME YASAL ÖDEME OLARAK KABUL EDİLEMEZ.
3. Hukuk Dairesi 2017/4949 E. , 2017/17488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 01/03/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, kira bedellerini ödemediğinden hakkında icra takibi başlatıldığını ancak takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/137 esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin aynen devamına, asıl alacağın %20 oranında 1.900,37 TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 01/03/2011 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiraya veren tarafından 12/12/2013 tarihinde başlatılan icra takibi ile 8.320 TL asıl kira alacağının tahsili talep edilmiştir. Takip talebinde, takibe konu kira bedelleri ve talep edilen aylık kira bedeli belirtilmemiş, davacı vekili, yargılamada, 18 aylık kira bedelinin takibe konu edildiğini beyan etmiştir. Kira sözleşmesinde kira bedellerinin ödeceği hesap bilgileri yer almakta olup kiraya veren dışında üçüncü kişilere yapılan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Bu nedenle davacı tarafından kabul edilmeyen 11/03/2013 tarihli belge ile yapıldığı iddia edilen ödemelerin değerlendirilmesi mümkün değil ise de davacı 500 TL ödeme yapıldığını kabul ettiğinden bu miktarın kabul beyanı dikkate alınarak borçtan mahsubu gerekir.
Öte yandan, davacıya takibe konu edilen dönem ve kira miktarının açıklattırılması, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren yapılan tüm ödemeler değerlendirilerek ödenmeyen kira alacağının denetime elverişle şekilde belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.