İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

TARAFLARIN YAŞLARI, FİİLİ EVLİLİK SÜRESİNİN AZ OLDUĞU GÖZETİLDİĞİNDE YOKSULLUK NAFAKASININ SÜRESİZ OLARAK HÜKÜM ALTINA ALINMASI DOĞRU DEĞİLDİR.

20.05.2020 2512

İSTANUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

11. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2018/2622

Karar Numarası: 2018/1201

Karar Tarihi: 15.10.2018

SÜRELİ YOKSULLUK NAFAKASI Kadının Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşeceği - Tarafların Yaşları, Fiili Evlilik Süresinin Az Olduğu Gözetildiğinde Yoksulluk Nafakasının Süresiz Olarak Hüküm Altına Alınması Doğru Olmadığı - Erkeğin Yoksulluk Nafakasına İlişkin İstinaf Talebinin İse Kısmen Kabulü İle İlk Derece Mahkemesinin Yoksulluk Nafakasına İlişkin Kararının Kaldırılması Gerektiği - Hakkaniyet İlkesi de Gözetilerek Kadın Yararına 2 Yıllık Toplam Toplu Yoksulluk Nafakasının Erkekten Tahsili İle Kadına Verilmesi Gerektiği

ERKEĞİN BOŞANMA DAVASININ AÇILMAMIŞ SAYILMASINDA KADIN LEHİNE VEKALET ÜCRETİ Harcı Verilerek Açılmış Olan Erkeğin Boşanma Davanın (Asıl Dava) Açılmamış Sayılmasına Karar Verildiği - Yargılamada Kendini Vekil İle Temsil Ettiren Kadın Yararına Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca Vekalet Ücretine Karar Verilmemesinin Doğru Olmadığı - Kadının İstinaf Talebinin Kabulü İle Kadın Lehine Asıl Dava Yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Takdir Edilecek Vekalet Ücretinin Erkekten Alınarak Kadına Verilmesine Karar Verilmesi Gerektiği

BOŞANMA DAVASINDA KADIN LEHİNE TAKDİR EDİLEN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Neden Olan Olaylarda Birlik Görevlerini Yerine Getirmeyen, Evin Zorunlu Faturalarını Ödemeyen ve Aboneliklerini İptal Eden, Eşini Aldatan Erkeğin Tam Kusurlu Olduğu - Kadına Yüklenebilecek Bir Kusur İspat Edilemediğinden Koşulları Oluştuğu İçin Kadın Lehine Maddi Manevi Tazminata Karar Verilmesinin Doğru Olduğu - Erkeğin Kusur Tespiti ve Kadın Lehine Hüküm Altına Alınan Tazminatlara Yönelik İstinaf Talebinin Esastan Reddi Gerektiği

Özeti: Erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde;kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabittir. Tarafların yaşları, fiili evlilik süresinin az olduğu gözetildiğinde yoksulluk nafakasının süresiz olarak hüküm altına alınması doğru bulunmamıştır. Davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin ise kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin kararının kaldırılmasına, hakkaniyet ilkesi de gözetilerek kadın yararına aylık 350 TL'den 2 yıllık toplam 8.400 TL toplu yoksulluk nafakasının erkekten tahsili ile kadına verilmesi gerektiğinin gözetilmesi gerekmektedir.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hükme karşı, tarafların istinaf yoluna müracaat edilmiş olmakla, incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olması sebebiyle duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı erkek tarafından Akdağmağdeni Asliye Hukuk ( Aile) Mahkemesinde TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkin açılan davada; davalı kadın usulüne uygun süresi içerisinde Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve harcını yatırarak karşı TMK'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile birlikte erkek tarafından elinden alınan ve kendisine iade edilmeyen ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde 20.000 TL bedelinin tahsilini talep ve dava etmiş ve her üç dava birlikte görülmüştür.

Akdağmağdeni Asliye Hukuk Mahkemesi 10/05/2016 tarih 2015/450 Esas- 2016/222 sayılı karar ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi üzere süresi içerisinde müracaat edilmesi ile eldeki dava dosya numarası ile mahkeme esasına kaydolmuştur.

Bakırköy 1. Aile Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi gereğince boşanmalarına, kadın için dava tarihinden 350 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 8 adet 20'şer gram 22 ayar bilezik ( 18,560 TL), 15 adet çeyrek altın (3,060 TL),5 adet tam Cumhuriyet altını (4,100 TL), 1 adet 22 ayar 50 gramlık set takımının (5,800 TL) davacı tarafından davalıya iadesine olmadığı takdirde bedeli olan 31,520 TL nin davacı tarafından davalıya ödenmesine, İspatlanamadığı kabul edilen tek taş yüzük, 3 adet yüzük ve 22 ayar altın saat ile ilgili talebin reddine karar verilmiştir.

Davacı-davalı erkek, kusur tespiti, nafakalar, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden; Davalı-davacı kadın ise, açılmamış sayılmasına karar verilen erkeğin boşanma davasında lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna müracaat etmişlerdir.

Taraflarca istinafa getirilmediğinden boşanma 08/09/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

Asıl dava tarihi 03/08/2015 olduğu halde karar başlığında yetkisizlik kararı üzerine Bakırköy 1. Aile Mahkemesine dosyanın geliş tarihi olan 01/08/2016 olarak yazılması maddi hata olmakla birlikte yerinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda mahkemeninde kabulünde olduğu üzere birlik görevlerini yerine getirmeyen, evin zorunlu faturalarını ödemeyen ve aboneliklerini iptal eden, Ş....n E....i isimli bayan ile kaçan ve ondan çocuk sahibi olan erkek tam kusurludur. Davalı-davacı kadına yüklenebilecek bir kusur ispat edilemediğinden koşulları oluştuğu için kadın lehine TMK'nın 174/1-2 maddesi uyarınca maddi manevi tazminata karar verilmesi doğru olduğu gibi miktarları da TMK 4. Maddesi gereğince hakkaniyete uygundur. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin kusur tespiti ve kadın lehine hüküm altına alınan tazminatlara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

Kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği sabittir. TMK'nın 169. Madde çerçevesinde tedbir nafakası verilmesi doğru olduğu gibi, yoksuluk nafakasına da karar verilmesi doğrudur ancak tarafların yaşları, 14/05/2013 tarihinde evlenip boşanma davasının 03/08/2015 tarihinde açıldığı fiili evlilik süresinin az olduğu gözetildiğinde yoksulluk nafakasının süresiz olarak hüküm altına alınması doğru bulunmamıştır. Davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin ise kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin kararının kaldırılmasına, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek TMK'nın 176/1. maddesi gereğince davalı-davacı kadın yararına aylık 350 TL'den 2 yıllık toplam 8.400 TL toplu yoksulluk nafakasının davacı-davalı erkekten tahsili ile davalı-davacı kadına verilmesine, fazlaya dair isteğin reddine karar vermek gerekmiştir.

Kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının taraflar ve tanıklarının ifadesi ile evde bulunduğu ancak erkeğin kadının evde olmadığı bir zamanda evdeki tüm eşyaları aldığı, elektrik, su, doğalgaz aboneliklerini iptal ettirdiği evin kiralanması sırasında verilen depozito bedelini dahi ev sahibinden aldığı ve evi boş olarak terk ettiği sabittir. Evde bulunduğu belirtilen ziynet eşyaları kolaylıkla taşınabilir ve götürülebilir eşyalardan olması nedeniyle evin tüm eşyalarının erkek tarafından alındığı sabit olduğundan ziynetlerin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan erkeğin buna ilişkin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Harcı verilerek açılmış olan erkeğin boşanma davanın (asıl dava) HMK'nın 150. Maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak yargılamada kendini vekil ile temsil ettiren davalı-davacı kadın yararına yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine karar verilmemesi doğru olmadığından kadının istinaf talebinin kabulü ile davalı-davacı kadın lehine asıl dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

A-)Davacı-davalı erkeğin kusur tespiti, kadın lehine hüküm altına alınan maddi manevi tazminat, tedbir nafakası ve ziynet alacağına yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,

B-)Davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ İLE,

Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 17/05/2017 tarih ve 22016/548 Esas - 2017/366 Karar sayılı kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 3. Bendin 2. Cümlesinin KALDIRILMASINA,

TMK'nın 176/1. maddesi uyarınca aylık 350 TL'den takdiren iki yıllık toplam 8.400 TL toplu yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya dair isteğin reddine, (3. Bendin 2. Cümlesi olarak yazılmasına)

C- Davalı-davacı kadının istinaf talebinin KABULÜ İLE,

Açılmamış sayılmasına karar verilen erkek tarafından açılan asıl davada kendini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT uyarınca 2.180 TL vekalet ücretinin davacı-davalı erkekten tahsili ile davalı-davacı kadına ödenmesine,

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ziynet alacağına yönelik karar yönünden HMK'nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin, boşanma ve fer'ilerine ilişkin karar yönünden HMK'nın 7035 sayılı Kanun ile değişik 361/1 maddesi uyarınca işbu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15/10/2018

ES Hukuk Bürosu, Şişli Avukatlık Bürosu, Mecidiyeköy Avukatlık Bürosu, Şişli Hukuk Bürosu, Mecidiyeköy Hukuk Bürosu