DAVALI BABA, YARDIM ETMEDİĞİ TAKDİRDE YOKSULLUĞA DÜŞECEK EĞİTİM GÖREN KIZINA YARDIM ETMEKLE YÜKÜMLÜDÜR
2. Hukuk Dairesi 2024/605 E. , 2024/806 K.
"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/645 E., 2023/1046 K.
DAVA TARİHİ : 24.07.2020
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yardım nafakası davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece davacı yararına takdir edilen yardım nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı yararına hükmedilen yardım nafakasının miktarı artırılarak karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 03.05.2020 tarihinde ergin olduğunu, davalının istememesi nedeniyle evli ablasının yanında kaldığını, davalının elektronik üzerine şirketi olduğunu ve mal varlığını muvazaalı işlemlerle gizlediğini, davacının İstanbul Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandığını, okul ödemelerini davacının annesinin borçlanarak karşılayabildiğini, anne Jale'nin çalışmadığını ve cüzi bir emekli aylığı olduğunu, geçen dönemdeki okul borçlarının ödenmemesi sebebiyle icra işlemlerinin başladığını, davalının davacıyı cezalandırdığını, ceza verdiği dönemlerde 2.000,00 TL harçlık verirken, cezanın kalktığı dönemlerde 15.000,00 TL harçlık verdiğini ve davacının öğrenimi için okulun istediği 4.000,00 USD depozitonun borçlanırak yatırıldığını iddia ederek; davalarının kabulü ile senelik eğitim gideri olan 27.500 USD+%8 KDV (toplam 29.700 USD) 'nin 23.07.2020 tarihli Merkez Bankası efektif kuru karşılığı olan 202.851,00 TL'nin ve yurt için talep edilen yıllık 30.000,00 TL'nin ve eğitim ve bakım gideri olarak aylık 15.000,00 TL nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve nafakaların her yıl TÜFE oranına göre artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarının doğru olmadığını, derdest olan boşanma ve mal paylaşımı davasında davacının annesi Jale yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, davalının aylık sabit gelirinin 12.000,00 TL olduğunu, davacının anneannesinden miras kalan evde annesiyle yaşayabileceğini, davacının anneannesinden ve dedesinden kalan gayrimenkuller olduğunu, yine davacının muvazaalı olarak teyzeye devredilen 3.000.000,00 TL'den fazla değerde iki villanın ve bunların kira gelirinin göz ardı edilmeye çalışıldığını, üniversite seçiminde davalının aranmadığını ve gereksiz yere yüksek bedelli bir okul seçimi yapıldığını ileri sürerek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2020/265 Esas, 2021/899 Karar sayılı kararıyla; tarafların baba-kız oldukları, davacının babası ve annesi arasındaki boşanma davasının derdest olduğu, ergin olan davacının Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olduğu, okul ücretinin yaklaşık yıllık 30.000,00 dolar ve yurt ücretinin yıllık 30.000,00 TL olduğu, davacının davalının haberi olmadan ve davalıdan bu miktarları alma garantisi olmadan okula yazıldığı, bu durumda davacının da davalı kadar olmasa da ekonomik durumunun iyi olduğu, davalının TAKBİS kayıtları incelendiğinde üzerine kayıtlı 32 adet villa, arsa, tarla, fabrika binası gibi taşınmazların bulunduğu, davacı adına TAKBİS kaydının bulunmadığı, davacının okul peşinatı olan 4.000,00 doları davalıdan destek almadan ödeyebildiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 364 üncü maddesi gereğince davalı babanın yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek eğitim gören kızına yardım etmekle yükümlü olduğu, davacının öğrenci olup annesi ile birlikte yaşadığı ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında taleplerin kısmen kabulünün gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden başlamak kaydıyla aylık 15.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2022 tarihli ve 2022/318 Esas, 2022/1359 Karar sayılı kararıyla, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 14.03.2023 tarihli kararı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre davacı yararına takdir edilen yardım nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve davalının temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek davanın kısmen kabulü ile davacı yararına dava tarihinden başlamak üzere aylık 30.000,00 TL yardım nafakasına ve nafakaya her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının annesinin ekonomik durumunun dikkate alınmadığını, davalının maaş ve kira gelirleri toplamının aylık 16.000,00 TL olduğu göz önüne alındığında nafaka miktarının fazla olduğunu, kararda ÜFE artışının kararın kesinleşmesinden sonra uygulanacağına yer verilmemesinin eksiklik olduğunu ve infazda tereddüte neden olacağını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği ve yardım nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 328 inci maddesinin ikinci fıkrası, 364 üncü ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.