İnternet sitemizde paylaşılan Yargıtay Kararları tamamen bilgilendirme amaçlı olup, kararların doğruluğu yargitay.gov.tr adresinden teyit edilmeden kullanılan kararlardan doğabilecek zararlar için ES Hukuk Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmemektedir.

SOMUT OLAYDA SANIĞIN SARFETTİĞİ "... BİRBİRİMİZİ Mİ ÖLDÜRELİM" SÖZÜNÜN SANIĞIN GELECEKTE GERÇEKLEŞTİRECEĞİ BİR KÖTÜLÜĞÜ İFADE ETMEDİĞİNDEN TEHDİT SUÇUNU OLUŞTURMAYACAĞI İFADE EDİLMİŞTİR.

22.08.2025 24

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2023/12947 E., 2025/2815 K. MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SAYISI : 2019/326 E., 2022/27 K. SUÇLAR : Tehdit, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü: 14.07.2021 tarih 31541 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7331 sayılı Yasanın 23 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesine eklenen “175 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca duruşma günü belirlendikten sonra basit yargılama usulü uygulanamaz." şeklindeki düzenleme gözetilerek, basit yargılama usulünün uygulanamayacağı anlaşıldığından Tebliğname'de bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. 1.Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, dayandığı gerekçeye ve takdire göre, sanığın temyiz istemi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükümlerin Tebliğname'ye uygun olarak oy birliğiyle ONANMASINA, 2. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın katılanın annesi tanık ...yi telefonla arayarak "Teyze oğulunun bana borcu var söyle ödesin, ödemezse gözümü kırpmadan oğlunu vururum" demek suretiyle katılana yönelik tehdit suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın her aşamada tanık ...yi arayarak "Oğluna söyle borcunu ödesin, oğlun beni delirtti, borcunu ödemedi, ne yapalım yani birbirimizi mi öldürelim borç için" dediğini belirttiği, tanık ....'nın bu hususu doğruladığı anlaşılmıştır. Tanıklardan ...nin katılanın annesi, tanık ....'nın da sanığın eşi olması sebebiyle olayda tarafsız tanık bulunmadığı, dolayısıyla sanığın savunmasına itibar edilerek sanığın tanık ...yi arayarak "... birbirimizi mi öldürelim" şeklinde söz sarfettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesinin kabulü de bu şekildedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1. cümlesinden anlaşılacağı üzere, sarfedilen sözlerin tehdit suçunu oluşturması için sanığın, mağdurun kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit etmesi gerekmektedir. Somut olayda ise sanığın sarfettiği "... Birbirimizi mi öldürelim" sözü sanığın gelecekte gerçekleştireceği bir kötülüğü ifade etmemektedir. Gelecekte gerçekleştirilecek bir kötülük ifade etmeyen sözler tehdit suçunu oluşturmayacağından sanık hakkında tehdit suçundan 5271 sayılı Kanun'un 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle Tebliğname'ye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 11.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.