ÖĞRENCİNİN YURT İLE İLİŞİĞİNİN KESİLDİĞİ TARİHTEN SONRAKİ AYLARA İLİŞKİN YURT ÜCRETİNİN %30 BEDELİNİN ALINMASI HAKSIZ ŞART NİTELİĞİNDE OLMAYABİLİR.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinden:
ESAS NO : 2022/111
KARAR NO : 2022/1287
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGITAY İLAMI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KARABÜK 1. ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07 /2020
NUMARASI: 2019/222-2020/76
DAVACI: ODABAŞ YURTEGİTİM TURİZM İNŞ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. YEK. AV. İL TER FATİH KORKUT
DAVALI: BETÜL TÜRK
Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde hakem heyeti kararının kaldırılmasına davanın esastan reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı, davalı ile arasında 14/09/2018 başlangıç tarihli özel yurt konaklama hizmet sunum taahhütnamesi imzalandığını, davalının kendisine ait öğrenci yurdunda 15/09/2018 tarihinden 15/06/2019 tarihine kadar 10 ay boyunca kalınası karşılığında aylık taksiti 650,00 TL olmak üzere toplam 6.500,00 TL ödeme yapacağının kararlaştırıldığını, ancak davalının 2018 ekim ayında yurttan ayrıldığını, o dönem yürürlükte olan Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği 20/4 fıkrasında yer alan düzenlenmeye ve yine taraflarca imza edilen hizmet sunum taahhütnamesinin genel hususlar başlıklı 9. maddesinde yer alan düzenlenmeye göre davalıdan kalmış olduğu ekim ayının ücreti olan 650,00 TL ve kalan aylara ait toplam ücretin (5.200,00TL) %30’u oranındaki cayma bedeli olan 1.560,00 TL talep edildiğini, davalıdan başkaca bir ücret isteminde bulunulmadığını, ancak davalının kendisinden talep edilen toplam 2.210,00 TL’yi ödemediğini, söz konusu bedelin ödenmesi için Safranbolu İlçe Tüketici Hakem Heyetine başvuru yaptığını, Safranbolu Hakem Heyetinin kapanmış olması nedeniyle hakem heyetince dosyanın Karabük Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti’ne gönderildiğini, Karabük Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 012220190001297 no’lu kararı ile başvurunun reddine karar verdiğini, Hakem heyetinin ret gerekçesinde uyuşmazlığın TKHK kapsamında olmadığının belirtildiğini, Hakem heyetinin bu gerekçesinin hiçbir hukuki açıklamasının bulunmadığını, davalı arasında yapılan işlemin tüketici işlemi olduğunu ve uyuşmazlıkta tüketici hakem heyetlerinin görevli olduğunu belirterek Karabük Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 012220190001297 no’lu kararının iptali ile davalının yurtta kaldığı ekim ayı ücreti ile cayma bedelinin toplamı olan 2.210,00 TL’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, cevap vermemiş ve ön inceleme duruşmasına katılarak “Ben Ekim ayında 10 gün falan kaldım. Ekim ayında ücreti ödedim. Buna ilişkin makbuzda yanımdadır. Ben sadece bir kere 650,00 TL ödedim. Buna ilişkin makbuzu dosyaya sunuyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece, sözleşme hükmünün haksız şart mahiyetinde olduğu, haksız şart niteliğinde olan hükmün ise geçersiz olduğu, davalının beyanında da 1 ay süreyle kaldığı ve bu 1 aya yönelik olarak 1 aylık ücret olarak 650,00 TL nin ödendiğine ilişkin dekontu ibraz ettiği gerekçesiyle Karabük Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 13/09/2019 tarih ve 012220190001297 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Adalet Bakanlığının 31/12/2021 tarihli yazısında; gerekirse davacının kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak davalının yurttan ayrılması sonrasında davacının başka bir kişiyi yurda alıp almadığı ve bu bağlamda davacının zararının bulunup bulunmadığı saptanarak, davacının bu durumda herhangi bir zararının bulunmadığının anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi, zararının bulunması halinde ise yukarıda belirtilen yönetmeliğin ve sözleşmenin ilgili hükümleri gözetilmek suretiyle davacının talep edebileceği miktar belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Dava, Karabük Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 13/09/2019 tarih ve 012220190001297 karar sayılı kararının iptali ile Ekim ayı ücreti ile cayma bedeli toplamı 2.210,00 TL’nin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davacı ile davalı arasında arasında imzalanan 14/09/2018 tarihli Özel Öğrenci Yurdu Hizmet Sunum Sözleşmesinde; sözleşmenin geçerlilik süresi 15/9/2018-15/6/2019 tarih aralığı olarak, sözleşme bedeli ise 6.500,00 TL olarak belirlenmiştir. Sözleşmede öngörülen toplam hizmet bedeli olan 6.500,00 TL’nin aylık 650,00-TL olarak davacıya ödeneceği, genel hükümler başlıklı 9. maddesinde ise “Kuruma kayıt yaptıran öğrencilerden 15 Eylül tarihine kadar kurumdan ayrılan hizmet sunum taahhütnamesinde belirlenen yıllık barınma hizmeti ücretinin %10’u, 15 Eylül ve sonrasında ayrılan barınma hizmeti aldığı aylar ve içinde bulunan ayın ücretinin tamamı ve kalan aylara ait barınma hizmeti ücretinin %30’u alınır.” şeklinde düzenlenmenin yer aldığı, davalının ise 20.09.2018 tarihli makbuz ile davacıya sadece bir kez 650,00-TL ödeme yaptığı ve davalının sözleşme süresinden önce Ekim 2018 tarihi itibariyle yurttan ayrıldığı sabittir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı öğrencinin sözleşmenin sona ermesinden önce yurttan ayrılması halinde ekim ayı ve kalan ayların barınma hizmetinin %30 karşılığı olan bedelin davalıya ödenip ödenmeyeceği noktasındadır.
Mahkeme, sözleşme hükmünün haksız şart mahiyetinde olduğu, haksız şart niteliğinde olan hükmün ise geçersiz olduğu, davalının beyanında da 1 ay süreyle kaldığı ve 1 aylık ücret olarak 650,00 TL’nin ödendiğine ilişkin dekontu ibraz ettiği gerekçesiyle Karabük Valiliği İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığının 13/09/2019 tarih ve 012220190001297 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın esastan reddine, karar vermiştir.
Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliğinin Barınma Hizmeti Ücreti ve Yükümlülükler başlıklı 20/4. maddesinde “Kuruma kayıt yaptıran öğrencilerden 15 Eylül tarihine kadar kurumdan ayrılanlardan hizmet sunum taahhütnamesinde belirlenen yıllık barınma hizmeti ücretinin % 10’u, 15 Eylül ve sonrasında ayrılanlardan ise barınma hizmeti aldığı aylar ve içinde bulunulan ayın ücretinin tamamı ve kalan aylara ait barınma hizmeti ücretinin %30’u alınır. Bu öğrencilere depozitoları ile peşin ödeme yapılan hallerde bu fıkraya göre hesaplanacak ücret mahsup edilerek geriye kalan tutar bir ay içinde iade edilir ve hizmet sunum taahhütnamesi feshedilir. Aylık barınma hizmeti ücreti, hizmet sunum taahhütnamesinde belirlenen yıllık barınma hizmeti ücretinin hizmet sunulmak üzere belirlenen ay sayısına bölünmesi ile tespit edilir.” şeklinde yer alan düzenleme ve 14.09.2018 tarihli sözleşmenin 9. maddesinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu sözleşme hükmünün haksız şart niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece, öğrencinin yurt ile ilişiğinin kesildiği Ekim 2018 tarihinden sonraki aylara ilişkin yurt ücretinin %30 bedelinin ve son kaldığı ay olan Ekim 2018 ayı yurt bedelinin toplamı olan 2.210,00-TL bakımından yukarıda yer alan yönetmelik hükmü ve sözleşme hükmü birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının yerinde görülen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma taleplerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 21.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.