MİRASIN REDDİ VEYA MİRASTAN FERAGAT EDİLMİŞ OLMASI, İLGİLİ KİŞİNİN MİRASÇILIK BELGESİ İSTEMESİNE ENGEL DEĞİLDİR.
7. Hukuk Dairesi 2022/2907 E. , 2023/4228 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/372 E., 2022/480 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/473 E., 2020/308 K.
Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesinin verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babası ...'ın 17.03.2016 tarihinde vefat ettiğini, davalılardan ... ile murisin Ankara 52. Noterliğinde 05.01.2015 tarih ve 00235 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi düzenlediğini, Fatmagül’ün miras payının tamamından ve saklı paya ilişkin miras hakkından feragat ettiğini, ancak buna rağmen Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas, 2018/212 Karar sayılı dosyası ile muris ...'ın mirasçısıymış gibi veraset belgesi aldığını, davalının mirasçılık sıfatının bulunmadığını belirterek Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas, 2018/212 Karar sayılı veraset ilâmının iptali ile yeniden veraset ilâmının düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde; davacının bu davaya dayanak yaptığı mirastan feragat belgesinin Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/490 Esas, 2016/594 Karar sayılı ilâmı ile geçersiz sayıldığını ve kesinleştiğini, öncelikle kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ...'ın şizofreni hastası olduğunu, 2001 yılından beri Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde psikiyatri bölümünde tedavi gördüğünü, feragat sözleşmesinin müvekkili temyiz kudretine sahip bulunmadığından geçerli olmadığını, davalının murisin yasal mirasçısı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris ...'ın 17.03.2016 tarihinde öldüğü, geriye mirasçısı olarak eşi ... ile çocukları ..., ..., ..., ... ve ... ile mirasçılık sıfatını kaybeden davalı ...'ın kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas, 2018/212 Karar sayılı veraset ilâmının iptaline, ...'ın mirasçılık sıfatını kaybetmesi nedeniyle muris ...'ın mirasının 20 pay kabul edilerek 5 payının eşi ...'a, 3'erden 15 payının da çocukları diğer davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'a aidiyetine ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalının 2001 yılından beri şizofreni hastası olarak tedavi gördüğünü, hastalığın algılama ve doğru karar verme yeteneğine tesir ettiğini, kolay etki alına alınabileceğini, davacının davalıyı kandırmak suretiyle feragat sözleşmesini imzalattığını, kesinleşmiş mahkeme kararının dikkate alınmadığını, gerekçesiz ve denetime elverişli olmayan adli tıp raporunun hükme esas alındığını, rapora karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, davalının yüzde seksen oranında engelli olduğu hususundaki rapor arasındaki çelişkinin giderilmediğini, rapora yönelik itirazlarının genel kuruldan rapor almak suretiyle giderilmesi gerektiğini, raporu düzenleyen doktorlar hakkındaki sahtelik iddiasına yönelik savcılık dosya sonucunun beklenmediğini, tanık beyanları çelişkili olduğu hâlde gerekçe gösterilmediğini belirtmek suretiyle istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ...’ın feragat sözleşmesini bilerek ve isteyerek imzaladığı, sözleşme tarihinde fiil ehliyetini ortadan kaldıran bir durumun olmadığı, eldeki davada kendisini temsil etmek üzere vekil tayin edebildiği, bugüne kadar kısıtlanmasına ilişkin bir işlem yapılmadığı da gözetildiğinde dosyadaki delillerin hükme yeterli olduğu, Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmamasında bir usulsüzlük bulunmadığı; öte yandan kesin hüküm iddiasına konu Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/490 Esas, 2016/594 Karar sayılı kararının, savcılık tarafından davalı ... tarafından düzenlenen feragatnamenin gereğinin yapılması hususunda talepte bulunulması üzerine Mahkemece feragat sözleşmesinin vasiyetnamenin açılması hükümlerine tâbi olmadığı gerekçesiyle talebin reddine ilişkin olduğu, eldeki dava ile konusunun aynı olmadığı, bu nedenle kesin hüküm teşkil etmediği gerekçesiyle Mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunarak davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesi tekrarlanarak, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf itirazları karşılanmaksızın gerekçesiz karar oluşturduğu belirtilerek temyiz talebinde bulunulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasçılık belgesinin mirastan feragat nedeniyle iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği açıklanmıştır.
2. Mirasçılık belgesi istemek, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası ret veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak ret, feragat, mirasçılıktan çıkarma, mirastan yoksunluk hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmek suretiyle mirasçılık sıfatını yitiren kişinin payının kime veya kimlere kaldığını gösterir mirasçılık belgesi verilmelidir.
3. Değerlendirme
1. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Kızılcahamam Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/223 Esas, 2018/212 Karar sayılı dava dosyasında mirasçı olarak gösterilen davalı Fatmanur İlhan’ın miras payından feragat etmesi nedeniyle, iptale ilişkin kararda feragat yokmuş gibi tüm mirasçıların gösterilmesi, sonrasında feragat durumuna işaret edilmesi; ancak miras payından feragat nedeni ile miras payının kime kalacağının da belirtilmesi gerekmektedir.
2. O hâlde, mirasçılık belgesinin iptali üzerine yeniden verilecek mirasçılık belgesinde irs ilişkisinin kesilmemesi amacı ile muris ...’ın mirasından feragat eden ...’ın mirasçı olarak gösterilmesi, HMK’nın 297 nci maddesi uyarınca infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde mirastan feragat nedeniyle miras payının kime kalacağının payları da gösterilmek suretiyle belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.