TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ PARASAL SINIRLARI DAHİLİNDE KALAN KONULARDA MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEBİLİR.
Т.С. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ Esas No: 2024/3668 Karar No: 2025/1080 İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu TARİHİ: 06.09.2024 SAYISI: 2024/34 Ε. I. BAŞVURU Başvuruda bulunan (İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi) tarafından, tüketiciler tarafından maddi ve manevi tazminat taleplerinin birlikte yapıldığı dosyalar kapsamında Tüketici Hakem Heyetlerinin manevi tazminat talebi hakkında karar verip veremeyecekleri hususunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesi arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın giderilmesi için ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi nezdinde gerekli başvurunun yapılmak suretiyle uyuşmazlığın giderilmesini teminen anılan Daireler tarafından verilen kesin nitelikteki kararlar bakımından 5235 sayılı Kanun'un 35/3. maddesi uyarınca uyuşmazlığın giderilmesi talep edilmiştir. II. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR A. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 17.05.2021 tarihli ve 2020/2899 E., 2021/909 Κ. Sayılı Kararı Davacılar vekili tarafından davalı otelde konaklama için anlaştıkları, ancak ayıplı hizmet verildiği belirterek davacı Arzu için 1.457,21 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Zafer için 1.457,21 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Özlem için 1.942,95 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Selma için 1.191,00 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Osman Yaşar için, 1.209,98 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Erkan için 1.457,21 TL maddi ve 500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talebiyle açılan davada Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesinin 14.07.2020 tarihli ve 2018/931 Ε., 2020/295 K. sayılı ilamıyla; davanın kabulüne, davacı Arzu için 1.457,21 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Zafer için 1.457,21 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Özlem için 1.942,95 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Selma için 1.191,00 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Osman Yaşar için, 1.209,98 TL maddi ve 500,00 TL manevi, davacı Erkan için 1.457,21 TL maddi ve 500,00 TL manevi tazminatı 30.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp ayrı ayrı davacılara verilmesine dair verilen kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 46. Hukuk Dairesince "...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 114/1-c ve 114/2 maddesi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 11/6 ve 68. maddeleri doğrultusunda birlikte dava açma mecburiyetleri bulunmayan, ve gerek davanın açılış tarihi itibari ile gerekse yargılamanın sonunda her bir davacı açısından belirlenen müddeabih miktarının İlçe Tüketici Hakem Heyetinin görev sınırı altında kaldığı dikkate alınarak dava şartı yokluğundan usulden red kararı vermek gerekirken hatalı bir değerlendirme ile davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin bu konudaki istinaf istemlerinin HMK 353/1.a.4 maddesi gereğince kabulü ile diğer istinaf istemleri incelenmeksizin kararın kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesine iade edilmesine..." dair kesin olmak üzere karar verilmiştir. B.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesinin 08.05.2024 tarihli ve 2024/598 E., 2024/685 Κ. sayılı Kararı Davacılar vekili tarafından davalının sunduğu paket tura katıldıklarını, ancak pasaport kontrolünde geçemediklerini, davalının ayıplı hizmet sunduğunu belirtilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı Ceylin için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın 15.12.2022 tarihinden itibaren ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 27.04.2023 tarihinden itibaren ve davacı Nurettin için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın 15.12.2022 tarihinden itibaren ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 27.04.2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili talebiyle açılan davada İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin 11.01.2024 tarihli ve 2023/763 Ε., 2024/38 K. sayılı ilamıyla; dava değeri itibariyle 6502 sayılı Kanun'un 68. maddesi uyarınca davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, dair verilen kararının davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 57. Hukuk Dairesince "...davacıların manevi tazminat taleplerinin Mahkemelerce değerlendirilip karara bağlanması gerekirken bu husus gözardı edilerek davanın -hakem heyeti sınırının altında kalan maddi manevi tazminat davasının- usul yönünden reddedilmesi isabetli olmadığından davacının istinaf nedenlerinin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının HMK 353/1.a.4 maddesi gereğince kaldırılması ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi için Mahkemesine iadesine..." dair kesin olmak üzere karar verilmiştir. III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 06.09.2024 tarihli ve 2024/34 E. sayılı kararı ile; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesinin kesin nitelikteki kararı arasında; maddi ve manevi tazminat istemi ile açılan davalarda miktar itibariyle Tüketici Hakem Heyetinin görevli olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunduğu, Daireler arasındaki uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57. Hukuk Dairesinin 2024/598 E., 2024/685 K.sayılı kararı doğrultusunda giderilmesi yönündeki görüşüyle, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un (5235 sayılı Kanun) 35. maddesi uyarınca uyuşmazlığın giderilmesi talep edilmiştir. IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE Uyuşmazlık, ayıplı hizmet nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli davalarda miktar itibariyle Tüketici Hakem Heyetlerinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 35. maddesinde yer alan düzenlemedir. 2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) Tanımlar başlıklı 3/k maddesinde; "Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", yine 3/1 maddesinde; "Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi" ifade eder. 3. 6502 sayılı Kanun'un 68/1 maddesine göre; “Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyük şehir statüsünda bulunan illerde ise iki bin Türk lirası ile üç bin Türk lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz." 4. 6502 sayılı Kanun'un Tüketici mahkemeleri başlıklı 73/1. maddesi ise; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir." şeklindedir. 5. 6502 sayılı Kanun'un Diğer hükümler başlıklı 83/2. maddesi şöyledir: "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." 6. 6502 sayılı Kanun'un Tüketicinin seçimlik hakları başlıklı 15/1. maddesinde ise; "Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." düzenlemesi yer almaktadır. 7. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.12.2004 tarihli ve 2004/15255 Ε., 2004/18969 K. sayılı ilamının ilgili kısmı "...dava değerine göre Tüketici Hakem Heyetine başvurunun zorunlu olduğu uyuşmazlıkların tesbitinde, ayıplı hizmet nedeni ile uğranılan manevi zarar bedelinin de dahil edilmesi gerekir..." şeklindedir. 8. Yukarıda yer alan Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi içtihatı ve yasal mevzuat birlikte değerlendirildiğinde; 6502 sayılı Kanun'un 15. maddesinde, tüketicinin ayıplı hizmet nedeniyle talep edebileceği tazminat yönünden ayrım yapılmadığı, ayıplı hizmet halinde tüketicinin maddi ve manevi tazminat isteminde bulunabileceği, talep edilen tazminat miktarlarının Tüketici Hakem Heyetinin parasal sınırı içerisinde bulunması halinde Tüketici Hakem Heyetlerince manevi tazminata da karar verilebileceği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 17.05.2021 tarihli ve 2020/2899 Ε., 2021/909 K. sayılı kararının gerekçesi açısından genel hatları ile Dairemiz emsal kararlarına da uygun olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın yukarıda ayrıntılı şekilde açıklanan doğrultuda giderilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Maddi ve manevi tazminat istemli Tüketici Hakem Heyetinin parasal sınırı içinde kalan talepler yönünden manevi tazminat bakımından da miktar itibariyle görev sınırı dahilinde olması halinde Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 57.Hukuk Dairesinin kesin nitelikteki kararları arasındaki görüş ve uygulama uyuşmazlığının bu şekilde giderilmesine, 2. Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 3. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine, 24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.